Kadıoğlu İnşaat
Menü
  • Anasayfa
  • Şirket Profili
  • Projeler
    • Devam Eden Projeler
    • Tamamlanan Projeler
  • Basın Merkezi
  • Referanslar
  • İletişim

Humbarhane Camii

HUMBARHANE (MİHRİŞAH VALİDE SULTAN) CAMİİ
(Humbaracı Kışlası, Halıcıoğlu)

Halıcıoğlu Mahallesi’nde, İmrahor Caddesi üzerinde,1884 ada,4parselde yer alır. III. Mustafa’nın eşlerinden, Sultan III. Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan (ö:1805) tarafından yaptırılmıştır. Camii 1803-04 tarihinde tamamlanmış ve 26 Eylül 1804 tarihinde ibadete açılmıştır. Humbaracılar kışlası ortasında başlangıçta tek minareli olarak yapılmış, daha sonra Sultan III. Selim (1789-1807) camiye ikinci minareyi ekletmiştir. Yapının kuzeybatı köşesinde muvakkithanenin üçgen pencereleri, söz konusu birimin Abdülaziz (1861-1876) veya II. Abdülhamid (1876-1909) döneminde eklendiğini yada en azından yenilendiğini gösterir. Diğer taraftan kuzey cephesinde, I. ulusal mimarlık üslubuna bağlanan sivri kemerli girişler ile bunların arasındaki pencere II. Meşrutiyet dönemi (1909-1918) onarımına aittir.

İnşa edildiği tarihlerde dört tarafı kışla odalarıyla çevrili bulunan ve kışlanın köşk bölümünden hünkar mahfeline bir köprü ile bağlantılı olan cami günümüzde III. Haliç Köprüsü altında kalmıştır. İmrahor yolu kotunun yükseltilmesinin sonucu olarak caminin sonucu olarak caminin kuzey ve batı cephesi yol seviyesi altında bulunmaktadır. Doğusunda Beyoğlu Adliye binaları olarak kullanılmaya başlanan, eski kışladan kalan, değişikliğe uğramış yapı üniteleri, güneyinde ise çeşme ve sınır duvarları yer alır.
Caminin muvakkithanesi, kuzeybatı köşede yapıya bitişiktir. Cami fevkani ve tek kubbeli olup enine gelişen dikdörtgen planlıdır. Duvarları almaşık örgülü ve sıvalı olan yapının ahşap iskeletli ve bağdadi sıvalı kubbesi dışarıdan kurşun ile kaplıdır. Yüksek tutulan bodrum katı üç taraftan mermer sütunlu ve yuvarlak kemerli galeriler ile kuşatılmış, harim mekanı bu galerilere oturan çıkmalar ile genişletilmiştir. Galerilerin batı kanadı dokuz (bir tanesi wc kısmında duvarın içinde kalmıştır.), doğu tarafı dokuz, güney tarafı is 6 sütundan oluşmaktadır. Camiye, kuzey cephe ortasında yer alan bodrum giriş kapısının doğu ve batısındaki merdivenlerle sivri kemerli iki ayrı kapıdan girilir. Kapılar arasında sivri kemerli bir aydınlatma penceresine yer verilmiştir. Yapıda bodrum girişi yoktur, cephenin doğu ve batı köşelerinde bodruma ait iki küçük pencere bulunmaktadır. Bu pencereler üzerinde birer nişe yer verilmiştir.
İki taraftan çıkılan çift kollu merdivenler ortada bir sahanlıkta birleşmekte ve buradan son cemaat yerine geçiş sağlanmaktadır. Son cemaat yeri dikdörtgen planlı ve üzeri kurşun kaplı, tek eğimli bir çatı ile örtülüdür. Son cemaat yeri giriş kapısının doğu duvarında basık kemerli, ahşap doğramalı iki adet pencere yer alır. Kapının bulunduğu kuzey duvarının doğu ve batı köşelerinde iki adet minare giriş kapısı bulunmaktadır.
Hünkar mahfeli, son cemaat yeri ve müezzin mahfeli üzerine konulmuş olup ikisi duvara bitişik dört mermer sütun üzerine oturmaktadır. Sütun başlıkları ile bunların üzerindeki kiriş arasında bağdadi sıvalı konsollar vardır. İkisi duvara gömülü olan dört mermer sütun taşıdığı mahfelin tabanı ahşap kirişlere oturur. Mahfelin harime bakan cephesi ahşap dikmelerle dikdörtgenlere bölünmüştür. Mahfele giriş batıdan camekânla ayrılan bölümden ahşap merdivenlerle sağlanır. Merdivenler sivri kemerli dört pencere ile aydınlatılmaktadır. Mahfel ahşap duvarlarla bölümlenmiş olup doğusu hünkâr mahfeli olan iki bölümden oluşmaktadır. Hünkâr mahfelinin harime bakan cephesi ahşap kafesle kaplıdır. Hünkâr mahfeli, Sultan II. Abdülhamid fotoğraf albümlerinde bulunan ve camii ile ilgili bir fotoğrafında caminin çevresini kuşatan kışlanın köşk bölümü ile köprü biçiminde bir geçiş ile bağlı olduğu görülmektedir. Son cemaat yeri kapısıyla aynı eksende yer alan, aynı mimari tarzdaki harim kapısının kemeri üzerinde caminin inşa kitabesi yer alır. Harim kapısının doğu ve batısında müezzin mahfelleri bulunmaktadır. Müezzin mahfellerinde ise son cemaat yerine bakan doğu ve batı yönünde ikişerden dört adet mermer söveli pencereye yer verilmiştir. Yüksek bir kasnak üzerinde oturan ahşap kubbe, beden duvarları ve giriş kapısında yer alan dört sütun üzerine oturmaktadır. Kubbeye geçiş yuvarlak kemerli tromplarla sağlanmıştır. Kubbenin dört tarafından tromplar üzerine oturan kurşun kaplı destek kuleleri bulunur. Kubbe kasnağı üzerinde iki sıra pencere dizisi yanında doğu ve batı duvarında alttakiler dikdörtgen mermer söveli, üsttekiler sivri kemerli ve alçı şebekeli beş pencere ile ortada birer yuvarlak pencereye yer verilmiştir. Güney duvarında da pencere düzeni aynen devam eder. Kaş kemerli çokgen ve dışa taşkın mihrap mermer kaplıdır. Üzerinde kitabe yer alan mihrap niş, içerisinde dışa açılır. Hücre iki yandan enli pilastırlarla kuşatılmış, kemerlerin üzerine mihrap ayeti ve kıvrık yapraklarla çerçeveli bir alınlık yerleştirilmiştir. Caminin doğu duvarında yer alan vaaz kürsüsü iki pencere arasında mevcut nişin önüne konmuştur. Caminin iç mekan yüksekliği ile dengeli
Yapı tasarım açısından, Anadolu Türk mimarisin 13. Yüzyıl Selçuklu mescitlerinden beri gelişimi izlenen, kare planlı ve tek kubbeli camiler grubuna girer. Mimari ayrıntıları ve kalem işleri dışında süsleme programı III. Selim döneminin barok üslubunu yansıtır.
Mihrişah Sultan Camii’nde fevkani tasarımın tercih edilme sebebi; Haliç kıyısında yer alan ve Osmanlı döneminde Haliç’in doldurulması sonucunda oluşmuş, sağlam olmayan ve nemli bir zemin üzerine oturan bu yapıda bodrum kat, harimi zemindeki nemden soyutlamakta, bir tür havalandırma mekânı meydana getirmektedir. Bu yönü ile Mihrişah Sultan Camii’ni aynı kıyı şeridinde yer alan Sokullu Mehmet Paşa Camii’nin mirasçısı olarak görmek mümkündür. Diğer taraftan harimi örten kubbenin ahşap iskeletli olarak tasarlanması da yapının üzerine oturduğu zeminin denizden dolma olması ile açıklanabilir. Sultan I.Abdülhamit dönemine (1774-1789) ait olan aynı şekilde denizden dolma bir arsa üzerinde yükselen Beylerbeyi Camii’nde de kâgir kubbe yerine ahşap kubbe tercih edilmiştir. Camide minareler, beden duvarlarının bitimine kadar yükselen kaidelere oturur. Ayrıca Mihrişah Sultan Camii, askeri kompleksler içinde yer alan camiler grubuna girer. Çevresini kuşatan kışla yapılarının ortadan kalkması ile cami özgün konumunu yitirmiştir.

Diğer Projeler

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası

Cihangir Camii

Cihangir Camii

Nuruosmaniye Camii

Nuruosmaniye Camii

Nusretiye Camii

Nusretiye Camii

Kadıoğlu İnşaat
© Kadıoğlu İnşaat